Devletimizi, demokrasimizi, milli birlik ve beraberliğimizi, anayasal düzeni ve özgürlüklerimizi hedef alarak, ülkemizin bölünmez bütünlüğüne yönelik hain FETÖ/PDY terör örgütü tarafından yapılan, 15 Temmuz hain darbe girişiminin yedinci yılında milletçe tek yürek olarak emsalsiz bir kahramanlık destanı yazmış olmanın haklı gururunu ve onurunu yaşıyoruz.
15 Temmuz gecesinde yaşanan darbe girişimi ile hiçbir düşmanın ve düşman devletin dahi cesaret edemediği ve başvuramadığı bir alçaklığa başvurulmuştur. Bu hain kalkışmaya karşı, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısıyla birlikte aziz milletimiz meydanlara inerek, ecdadından almış olduğu güç ve ilhamla canını ortaya koyup kendi iradesine, demokrasimize ve özgürlüğümüze sahip çıkmıştır.
Türk milletinin yeniden dirilişinin ve adeta şahlanışının destanı olan 15 Temmuz, tankın, topun, uçağın, modern silahların millet iradesinin karşısında bir şey ifade etmediğini, milletimizin tıpkı Çanakkale’de, İstiklal harbinde olduğu gibi top yekûn vatan ve bayrak aşkıyla dolu sineleriyle yeri geldiğinde bir kez daha kahramanlık destanı yazarak vatanını ne pahasına olursa olsun koruyacağını ve bu uğurda gözünü kırpmadan gazi ve şehit olabileceğini göstermiştir.
Hiç şüphesiz şanlı tarihimizin altın sayfasına yazılan 15 Temmuz Destanının asıl kahramanları, canlarını bu yolda feda eden aziz şehitlerimiz ve kahraman gazilerimizdir. Onlar, 15 Temmuz gecesi gösterdikleri cesaret, dirayet ve kararlılıkla tarih boyunca hatırlanacaklardır.
Bu duygu ve düşüncelerle; Kurtuluş Savaşında, Kıbrıs’ta, terörle mücadelede ve son olarak 15 Temmuz hain darbe teşebbüsünde canlarını seve seve feda eden tüm şehitlerimizi, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere ebediyete irtihal etmiş tüm gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyor, hayatta olan gazilerimize ve şehit yakınlarımıza şükranlarımı sunuyorum.